Sacred Texts  Bible  World Bible  Index  Previous  Next 

Turkish Bible: Proverbs

1:1 Davut oğlu İsrail Kralı Süleymanın özdeyişleri:

1:2 Bu özdeyişler, bilgeliğe ve terbiyeye ulaşmak,
Akıllıca sözleri anlamak,

1:3 Başarıya götüren terbiyeyi edinip
Doğru, haklı ve adil olanı yapmak,

1:4 Saf kişiyi ihtiyatlı,
Genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir.

1:5 Özdeyişlerle benzetmeleri,
Bilgelerin sözleriyle bilmecelerini anlamak için
Bilge kişi dinlesin ve kavrayışını artırsın,
Akıllı kişi yaşam hüneri kazansın.

1:7 RAB korkusudur bilginin temeli.
Ahmaklarsa bilgeliği ve terbiyeyi küçümser.

1:8 Oğlum, babanın uyarılarına kulak ver,
Annenin öğrettiklerinden ayrılma.

1:9 Çünkü bunlar başın için sevimli bir çelenk,
Boynun için gerdanlık olacaktır.

1:10 Oğlum, seni ayartmaya çalışan günahkârlara teslim olma.

1:11 Şöyle diyebilirler:
‹‹Bizimle gel,
Adam öldürmek için pusuya yatalım,
Zevk uğruna masum kişileri tuzağa düşürelim.

1:12 Onları ölüler diyarı gibi diri diri,
Ölüm çukuruna inenler gibi
Bütünüyle yutalım.

1:13 Bir sürü değerli mal ele geçirir,
Evlerimizi ganimetle doldururuz.

1:14 Gel, sen de bize katıl,
Tek bir kesemiz olacak.››

1:15 Oğlum, böyleleriyle gitme,
Onların tuttuğu yoldan uzak dur.

1:16 Çünkü ayakları kötülüğe koşar,
Çekinmeden kan dökerler.

1:17 Kuşların gözü önünde ağ sermek boşunadır.

1:18 Başkasına pusu kuran kendi kurduğu pusuya düşer.
Yalnız kendi canıdır tuzağa düşürdüğü.

1:19 Haksız kazanca düşkün olanların sonu böyledir.
Bu düşkünlük onları canlarından eder.

1:20 Bilgelik dışarıda yüksek sesle haykırıyor,
Meydanlarda sesleniyor.

1:21 Kalabalık sokak başlarında bağırıyor,
Kentin giriş kapılarında sözlerini duyuruyor:

1:22 ‹‹Ey budalalar, budalalığı ne zamana dek seveceksiniz?
Alaycılar ne zamana dek alay etmekten zevk alacak?
Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek?

1:23 Uyardığımda yola gelin, o zaman size yüreğimi açar,
Sözlerimi anlamanıza yardım ederim.

1:24 Ama sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz.
Elimi uzattım, umursayan olmadı.

1:25 Duymazlıktan geldiniz bütün öğütlerimi,
Uyarılarımı duymak istemediniz.

1:26 Bu yüzden ben de felaketinize sevineceğim.
Belaya uğradığınızda,
Bela üzerinize bir fırtına gibi geldiğinde,
Bir kasırga gibi geldiğinde felaketiniz,
Sıkıntıya, kaygıya düştüğünüzde,
Sizinle alay edeceğim.

1:28 O zaman beni çağıracaksınız,
Ama yanıtlamayacağım.
Var gücünüzle arayacaksınız beni,
Ama bulamayacaksınız.

1:29 Çünkü bilgiden nefret ettiniz.
RABden korkmayı reddettiniz.

1:30 Öğütlerimi istemediniz,
Uyarılarımın tümünü küçümsediniz.

1:31 Bu nedenle tuttuğunuz yolun meyvesini yiyeceksiniz,
Kendi düzenbazlığınıza doyacaksınız.

1:32 Bön adamlar dönekliklerinin kurbanı olacak.
Akılsızlar kaygısızlıklarının içinde yok olup gidecek.

1:33 Ama beni dinleyen güvenlik içinde yaşayacak,
Kötülükten korkmayacak, huzur bulacak.››

2:1 Oğlum, bilgeliğe kulak verip
Yürekten akla yönelerek
Sözlerimi kabul eder,
Buyruklarımı aklında tutarsan,

2:3 Evet, aklı çağırır,
Ona gönülden seslenirsen,

2:4 Gümüş ararcasına onu ararsan,
Onu ararsan define arar gibi,

2:5 RAB korkusunu anlar
Ve Tanrıyı yakından tanırsın.

2:6 Çünkü bilgeliğin kaynağı RABdir.
Onun ağzından bilgi ve anlayış çıkar.

2:7 Doğru kişileri başarıya ulaştırır,
Kalkanıdır dürüst yaşayanların.

2:8 Adil olanların adımlarını korur,
Sadık kullarının yolunu gözetir.

2:9 O zaman anlarsın her iyi yolu,
Neyin doğru, haklı ve adil olduğunu.

2:10 Çünkü yüreğin bilgelikle dolacak,
Zevk alacaksın bilgiden.

2:11 Sağgörü sana bekçilik edecek
Ve akıl seni koruyacak.

2:12 Bunlar seni kötü yoldan,
Ahlaksızın sözlerinden kurtaracak.

2:13 Onlar ki karanlık yollarda yürümek için
Doğru yoldan ayrılırlar.

2:14 Kötülük yapmaktan hoşlanır,
Zevk alırlar kötülüğün aşırısından.

2:15 Yolları dolambaçlı,
Yaşayışları çarpıktır.

2:16 Bilgelik, gençken evlendiği eşini terk eden,
Tanrının önünde içtiği andı unutan ahlaksız kadından,
Sözleriyle yaltaklanan
Vefasız kadından seni kurtaracak.

2:18 O kadının evi insanı ölüme,
Yolları ölülere götürür.

2:19 Ona gidenlerden hiçbiri geri dönmez,
Yaşam yollarına erişmez.

2:20 Bu nedenle sen iyilerin yolunda yürü,
Doğruların izinden git.

2:21 Çünkü ülkede yaşayacak olan doğrulardır,
Dürüst kişilerdir orada kalacak olan.

2:22 Kötüler ülkeden sürülecek,
Hainler sökülüp atılacak.

3:1 Oğlum, unutma öğrettiklerimi,
Aklında tut buyruklarımı.

3:2 Çünkü bunlar ömrünü uzatacak,
Yaşam yıllarını, esenliğini artıracaktır.

3:3 Sevgiyi, sadakati hiç yanından ayırma,
Bağla onları boynuna,
Yaz yüreğinin levhasına.

3:4 Böylece Tanrının ve insanların gözünde
Beğeni ve saygınlık kazanacaksın.

3:5 RABbe güven bütün yüreğinle,
Kendi aklına bel bağlama.

3:6 Yaptığın her işte RABbi an,
O senin yolunu düze çıkarır.

3:7 Kendini bilge biri olarak görme,
RABden kork, kötülükten uzak dur.

3:8 Böylece bedenin sağlık
Ve ferahlık bulur.

3:9 Servetinle ve ürününün turfandasıyla
RABbi onurlandır.

3:10 O zaman ambarların tıka basa dolar,
Teknelerin yeni şarapla dolup taşar.

3:11 Oğlum, RABbin terbiye edişini hafife alma,
Onun azarlamasından usanma.

3:12 Çünkü RAB, oğlundan hoşnut bir baba gibi,
Sevdiğini azarlar.

3:13 Bilgeliğe erişene,
Aklı bulana ne mutlu!

3:14 Gümüş kazanmaktansa onu kazanmak daha iyidir.
Onun yararı altından daha çoktur.

3:15 Daha değerlidir mücevherden,
Dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.

3:16 Sağ elinde uzun ömür,
Sol elinde zenginlik ve onur vardır.

3:17 Yolları sevinç yollarıdır,
Evet, bütün yolları esenliğe çıkarır.

3:18 Bilgelik yaşam ağacıdır ona sarılanlara,
Ne mutlu ona sımsıkı tutunanlara!

3:19 RAB dünyanın temelini bilgelikle attı,
Gökleri akıllıca yerleştirdi.

3:20 Bilgisiyle enginler yarıldı,
Bulutlar suyunu verdi.

3:21 Oğlum, sağlam öğüde, sağgörüye tutun.
Sakın gözünü ayırma onlardan.

3:22 Onlar sana yaşam verecek
Ve boynuna güzel bir süs olacak.

3:23 O zaman güvenlik içinde yol alırsın,
Sendelemeden.

3:24 Korkusuzca yatar,
Tatlı tatlı uyursun.

3:25 Beklenmedik felaketten,
Ya da kötülerin uğradığı yıkımdan korkma.

3:26 Çünkü senin güvencen RABdir,
Tuzağa düşmekten seni O koruyacaktır.

3:27 Elinden geldikçe,
İyiliğe hakkı olanlardan iyiliği esirgeme.

3:28 Elinde varken komşuna,
‹‹Bugün git, yarın gel, o zaman veririm›› deme.

3:29 Sana güvenerek yanında yaşayan komşuna
Kötülük tasarlama.

3:30 Sana kötülük etmemiş biriyle
Yok yere çekişme.

3:31 Zorba kişiye imrenme,
Onun yollarından hiçbirini seçme.

3:32 Çünkü RAB sapkınlardan tiksinir,
Ama doğruların candan dostudur.

3:33 RAB kötülerin evini lanetler,
Doğruların oturduğu yeriyse kutsar.

3:34 RAB alaycılarla alay eder,
Ama alçakgönüllülere lütfeder.

3:35 Bilge kişiler onuru miras alacak,
Akılsızlara yalnız utanç kalacak.

4:1 Çocuklarım, babanızın uyarılarına kulak verin.
Dikkat edin ki anlayışlı olasınız.

4:2 Çünkü size iyi ders veriyorum,
Ayrılmayın öğrettiğimden.

4:3 Ben bir çocukken babamın evinde,
Annemin körpecik tek yavrusuyken,

4:4 Babam bana şunu öğretti:
‹‹Söylediklerime yürekten sarıl,
Buyruklarımı yerine getir ki yaşayasın.

4:5 Bilgeliği ve aklı sahiplen,
Söylediklerimi unutma, onlardan sapma.

4:6 Bilgelikten ayrılma, o seni korur.
Sev onu, seni gözetir.

4:7 Bilgeliğe ilk adım onu sahiplenmektir.
Bütün servetine mal olsa da akla sahip çık.

4:8 Onu el üstünde tut, o da seni yüceltecek,
Ona sarılırsan seni onurlandıracak.

4:9 Başına zarif bir çelenk,
Görkemli bir taç giydirecektir.››

4:10 Dinle oğlum, sözlerimi benimse ki,
Uzasın ömrün.

4:11 Seni bilgelik yolunda eğitir,
Doğru yollara yöneltirim.

4:12 Ayakların takılmadan yürür,
Sürçmeden koşarsın.

4:13 Aldığın terbiyeye sarıl, bırakma,
Onu uygula, çünkü odur yaşamın.

4:14 Kötülerin yoluna ayak basma,
Yürüme alçakların yolunda,

4:15 O yoldan sakın, yakınından bile geçme,
Yönünü değiştirip geç.

4:16 Çünkü kötülük etmedikçe uyuyamaz onlar,
Uykuları kaçar saptırmadıkça birilerini.

4:17 Yedikleri ekmek kötülük,
İçtikleri şarap zorbalık ürünüdür.

4:18 Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir,
Giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir.

4:19 Kötülerin yoluysa zifiri karanlık gibidir,
Neden tökezlediklerini bilmezler.

4:20 Oğlum, sözlerime dikkat et,
Dediklerime kulak ver.

4:21 Aklından çıkmasın bunlar,
Onları yüreğinde sakla.

4:22 Çünkü onları bulan için yaşam,
Bedeni için şifadır bunlar.

4:23 Her şeyden önce de yüreğini koru,
Çünkü yaşam ondan kaynaklanır.

4:24 Yalan çıkmasın ağzından,
Uzak tut dudaklarını sapık sözlerden.

4:25 Gözlerin hep ileriye baksın,
Dosdoğru önüne!

4:26 Gideceğin yolu düzle,
O zaman bütün işlerin sağlam olur.

4:27 Sapma sağa sola,
Ayağını kötülükten uzak tut.

5:1 Oğlum, bilgeliğime dikkat et,
Akıllıca sözlerime kulak ver.

5:2 Böylelikle her zaman sağgörülü olur,
Dudaklarınla bilgiyi korursun.

5:3 Zina eden kadının bal damlar dudaklarından,
Ağzı daha yumuşaktır zeytinyağından.

5:4 Ama sonu pelinotu kadar acı,
İki ağızlı kılıç kadar keskindir.

5:5 Ayakları ölüme gider,
Adımları ölüler diyarına ulaşır.

5:6 Yaşama giden yolu hiç düşünmez,
Yolları dolaşıktır, ama farkında değil.

5:7 Oğlum, şimdi beni dinle,
Ağzımdan çıkan sözlerden ayrılma.

5:8 Öyle kadınlardan uzak dur,
Yaklaşma evinin kapısına.

5:9 Yoksa onurunu başkalarına,
Yıllarını bir gaddara kaptırırsın.

5:10 Varını yoğunu yer bitirir yabancılar,
Emeğin başka birinin evini bayındır kılar.

5:11 Ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde,
Etinle bedenin tükendiğinde.

5:12 ‹‹Eğitilmekten neden bu kadar nefret ettim,
Yüreğim uyarıları neden önemsemedi?›› dersin.

5:13 ‹‹Öğretmenlerimin sözünü dinlemedim,
Beni eğitenlere kulak vermedim.

5:14 Halkın ve topluluğun arasında
Tam bir yıkımın eşiğine gelmişim.››

5:15 Suyu kendi sarnıcından,
Kendi kuyunun kaynağından iç.

5:16 Pınarların sokakları,
Akarsuların meydanları mı sulamalı?

5:17 Yalnız senin olsun onlar,
Paylaşma yabancılarla.

5:18 Çeşmen bereketli olsun
Ve gençken evlendiğin karınla mutlu ol.

5:19 Sevimli bir geyik, zarif bir ceylan gibi,
Hep seni doyursun memeleri.
Aşkıyla sürekli coş.

5:20 Oğlum, neden ahlaksız bir kadınla coşasın,
Neden başka birinin karısını koynuna alasın?

5:21 RAB insanın tuttuğu yolu gözler,
Attığı her adımı denetler.

5:22 Kötü kişiyi kendi suçları ele verecek,
Günahının kemendi kıskıvrak bağlayacak onu.

5:23 Aşırı ahmaklığı onu yoldan çıkaracak,
Terbiyeyi umursamadığı için ölecek.

6:1 Oğlum, eğer birine kefil oldunsa,
Onun borcunu yüklendinse,

6:2 Düştünse tuzağa kendi sözlerinle,
Ağzının sözleriyle yakalandınsa,

6:3 O kişinin eline düştün demektir.
Oğlum, şunu yap ve kendini kurtar:
Git, yere kapan onun önünde,
Ona yalvar yakar.

6:4 Gözlerine uyku girmesin,
Ağırlaşmasın göz kapakların.

6:5 Avcının elinden ceylan gibi,
Kuşbazın elinden kuş gibi kurtar kendini.

6:6 Ey tembel kişi, git, karıncalara bak,
Onların yaşamından bilgelik öğren.

6:7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde,

6:8 Yazın erzaklarını biriktirirler,
Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde.

6:9 Ne zamana dek yatacaksın, ey tembel kişi?
Ne zaman kalkacaksın uykundan?

6:10 ‹‹Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım,
Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım›› demeye kalmadan,

6:11 Yokluk bir haydut gibi,
Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.

6:12 Ağzında yalanla dolaşan kişi,
Soysuz ve fesatçıdır.

6:13 Göz kırpar, bir sürü ayak oyunu,
El kol hareketleri yapar,

6:14 Ahlaksız yüreğinde kötülük tasarlar,
Çekişmeler yaratır durmadan.

6:15 Bu yüzden ansızın yıkıma uğrayacak,
Birdenbire çaresizce yok olacak.

6:16 RABbin nefret ettiği altı şey,
İğrendiği yedi şey vardır:

6:17 Gururlu gözler,
Yalancı dil,
Suçsuz kanı döken eller,

6:18 Düzenbaz yürek,
Kötülüğe seğirten ayaklar,

6:19 Yalan soluyan yalancı tanık
Ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi.

6:20 Oğlum, babanın buyruklarına uy,
Annenin öğrettiklerinden ayrılma.

6:21 Bunlar sürekli yüreğinin bağı olsun,
Tak onları boynuna.

6:22 Yolunda sana rehber olacak,
Seni koruyacaklar yattığın zaman;
Söyleşecekler seninle uyandığında.

6:23 Bu buyruklar sana çıra,
Öğretilenler ışıktır.
Eğitici uyarılar yaşam yolunu gösterir.

6:24 Seni kötü kadından,
Başka birinin karısının yaltaklanan dilinden
Koruyacak olan bunlardır.

6:25 Böyle kadınların güzelliği seni ayartmasın,
Bakışları seni tutsak etmesin.

6:26 Çünkü fahişe yüzünden insan bir lokma ekmeğe muhtaç kalır,
Başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal olur. kalır›› ya da ‹‹Çünkü fahişenin ücreti ancak bir somun ekmektir››.

6:27 İnsan koynuna ateş alır da,
Giysisi yanmaz mı?

6:28 Korlar üzerinde yürür de,
Ayakları kavrulmaz mı?

6:29 Başkasının karısıyla yatan adamın durumu budur.
Böyle bir ilişkiye giren cezasız kalmaz.

6:30 Aç hırsız karnını doyurmak için çalıyorsa,
Kimse onu hor görmez.

6:31 Ama yakalanırsa, çaldığının yedi katını ödemek zorunda;
Varını yoğunu vermek anlamına gelse bile.

6:32 Zina eden adam sağduyudan yoksundur.
Yaptıklarıyla kendini yok eder.

6:33 Payına düşen dayak ve onursuzluktur,
Asla kurtulamaz utançtan.

6:34 Çünkü kıskançlık kocanın öfkesini azdırır,
Öç alırken acımasız olur.

6:35 Hiçbir fidye kabul etmez,
Gönlünü alamazsın armağanların çokluğuyla.

7:1 Oğlum, sözlerimi yerine getir,
Aklında tut buyruklarımı.

7:2 Buyruklarımı yerine getir ki, yaşayasın.
Öğrettiklerimi gözünün bebeği gibi koru.

7:3 Onları yüzük gibi parmaklarına geçir,
Yüreğinin levhasına yaz.

7:4 Bilgeliğe, ‹‹Sen kızkardeşimsin››,
Akla, ‹‹Akrabamsın›› de.

7:5 Zina eden kadından,
Yaltaklanan ahlaksız kadından seni koruyacak olan bunlardır.

7:6 Evimin penceresinden,
Kafesin ardından dışarıyı seyrederken,

7:7 Bir sürü toy gencin arasında,
Sağduyudan yoksun bir delikanlı çarptı gözüme.

7:8 Akşamüzeri, alaca karanlıkta,
Akşam karanlığı çökerken,
O kadının oturduğu sokağa saptığını,
Onun evine yöneldiğini gördüm.

7:10 Derken kadın onu karşıladı,
Fahişe kılığıyla sinsice.

7:11 Yaygaracı, dik başlı biriydi kadın.
Bir an bile durmaz evde.

7:12 Kâh sokakta, kâh meydanlardadır.
Sokak başlarında pusuya yatar.

7:13 Delikanlıyı tutup öptü,
Yüzü kızarmadan ona şöyle dedi:

7:14 ‹‹Esenlik kurbanlarımı kesmek zorundaydım,
Adak sözümü bugün yerine getirdim.

7:15 Bunun için seni karşılamaya, seni aramaya çıktım,
İşte buldum seni!

7:16 Döşeğime Mısır ipliğinden dokunmuş
Renkli örtüler serdim.

7:17 Yatağıma mür, öd
Ve tarçın serptim.

7:18 Haydi gel, sabaha dek doya doya sevişelim,
Aşktan zevk alalım.

7:19 Kocam evde değil,
Uzun bir yolculuğa çıktı.

7:20 Yanına para torbasını aldı,
Dolunaydan önce eve dönmeyecek.››

7:21 Onu bir sürü çekici sözlerle baştan çıkardı,
Tatlı diliyle peşinden sürükledi.

7:22 Kesimevine götürülen öküz gibi
Hemen izledi onu delikanlı;
Tuzağa düşen geyik gibi,

7:23 Ciğerini bir ok delene kadar;
Kapana koşan bir kuş gibi,
Bunun yaşamına mal olacağını bilmeden.

7:24 Çocuklarım, şimdi dinleyin beni,
Kulak verin söylediklerime,

7:25 Sakın o kadına gönül vermeyin,
Onun yolundan gitmeyin.

7:26 Yere serdiği bir sürü kurbanı var,
Öldürdüğü kişilerin sayısı pek çok.

7:27 Ölüler diyarına giden yoldur onun evi,
Ölüm odalarına götürür.

8:1 Bilgelik çağırıyor,
Akıl sesini yükseltiyor.

8:2 Yol kenarındaki tepelerin başında,
Yolların birleştiği yerde duruyor o.

8:3 Kentin girişinde, kapıların yanında,
Sesini yükseltiyor:

8:4 ‹‹Ey insanlar, size sesleniyorum,
Çağrım insan soyunadır!

8:5 Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin;
Sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar!

8:6 Söylediğim yetkin sözleri dinleyin,
Ağzımı doğruları söylemek için açarım.

8:7 Ağzım gerçeği duyurur,
Çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir.

8:8 Ağzımdan çıkan her söz doğrudur,
Yoktur eğri ya da sapık olanı.

8:9 Apaçıktır hepsi anlayana,
Bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların.

8:10 Gümüş yerine terbiyeyi,
Saf altın yerine bilgiyi edinin.

8:11 Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir,
Dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz.

8:12 Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim.
Bilgi ve sağgörü bendedir.

8:13 RABden korkmak kötülükten nefret etmek demektir.
Kibirden, küstahlıktan,
Kötü yoldan, sapık ağızdan nefret ederim.

8:14 Öğüt ve sağlam karar bana özgüdür.
Akıl ve güç kaynağı benim.

8:15 Krallar sayemde egemenlik sürer,
Hükümdarlar adil kurallar koyar.

8:16 Önderler, adaletle yöneten soylular
Sayemde yönetirler.

8:17 Beni sevenleri ben de severim,
Gayretle arayan beni bulur.

8:18 Zenginlik ve onur,
Kalıcı değerler ve bolluk bendedir.

8:19 Meyvem altından, saf altından,
Ürünüm seçme gümüşten daha iyidir.

8:20 Doğruluk yolunda,
Adaletin izinden yürürüm.

8:21 Böylelikle, beni sevenleri servet sahibi yapar,
Hazinelerini doldururum.

8:22 RAB yaratma işine başladığında
İlk beni yarattı,

8:23 Dünya var olmadan önce,
Ta başlangıçta, öncesizlikte yerimi aldım.

8:24 Enginler yokken,
Suları bol pınarlar yokken doğdum ben.

8:25 Dağlar daha oluşmadan,
Tepeler belirmeden,
RAB dünyayı, kırları
Ve dünyadaki toprağın zerresini yaratmadan doğdum.

8:27 RAB gökleri yerine koyduğunda oradaydım,
Engin denizleri ufukla çevirdiğinde,

8:28 Bulutları oluşturduğunda,
Denizin kaynaklarını güçlendirdiğinde,

8:29 Sular buyruğundan öte geçmesinler diye
Denize sınır çizdiğinde,
Dünyanın temellerini pekiştirdiğinde,

8:30 Baş mimar olarak Onun yanındaydım.
Gün be gün sevinçle dolup taştım,
Huzurunda hep coştum.

8:31 Onun dünyası mutluluğum,
İnsanları sevincimdi.

8:32 Çocuklarım, şimdi beni dinleyin:
Yolumu izleyenlere ne mutlu!

8:33 Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun,
Görmezlikten gelmeyin onları.

8:34 Beni dinleyen,
Her gün kapımı gözleyen,
Kapımın eşiğinden ayrılmayan kişiye ne mutlu!

8:35 Çünkü beni bulan yaşam bulur
Ve RABbin beğenisini kazanır.

8:36 Beni gözardı edense kendine zarar verir,
Benden nefret eden, ölümü seviyor demektir.››

9:1 Bilgelik kendi evini yaptı,
Yedi direğini yonttu.

9:2 Hayvanlarını kesti,
Şarabını hazırlayıp sofrasını kurdu.

9:3 Kentin en yüksek noktalarına gönderdiği
Hizmetçileri aracılığıyla herkesi çağırıyor:

9:4 ‹‹Kim safsa buraya gelsin›› diyor.
Sağduyudan yoksun olanlara da,
‹‹Gelin, yiyeceklerimi yiyin,
Hazırladığım şaraptan için›› diyor.

9:6 ‹‹Saflığı bırakın da yaşayın,
Aklın yolunu izleyin.

9:7 ‹‹Alaycıyı paylayan aşağılanmayı hak eder,
Kötü kişiyi azarlayan hakarete uğrar.

9:8 Alaycıyı azarlama, yoksa senden nefret eder.
Bilge kişiyi azarlarsan, seni sever.

9:9 Bilge kişiyi eğitirsen
Daha bilge olur,
Doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır.

9:10 RAB korkusudur bilgeliğin temeli.
Akıl Kutsal Olanı tanımaktır.

9:11 Benim sayemde günlerin çoğalacak,
Ömrüne yıllar katılacak.

9:12 Bilgeysen, bilgeliğinin yararı sanadır,
Alaycı olursan acısını yalnız sen çekersin.››

9:13 Akılsız kadın yaygaracı
Ve saftır, hiçbir şey bilmez.

9:14 Evinin kapısında,
Kentin en yüksek yerinde bir iskemleye oturur;
Yoldan geçenleri,
Kendi yollarından gidenleri çağırmak için,

9:16 ‹‹Kim safsa buraya gelsin›› der.
Sağduyudan yoksun olanlara da,

9:17 ‹‹Çalıntı su tatlı,
Gizlice yenen yemek lezzetlidir›› der.

9:18 Ne var ki, evine girenler ölüme gittiklerini,
Ona konuk olanlar
Ölüler diyarının dibine indiklerini bilmezler.

10:1 Süleymanın özdeyişleri:
Bilge çocuk babasını sevindirir,
Akılsız çocuk annesini üzer.

10:2 Haksızca kazanılan servetin yararı yoktur,
Ama doğruluk ölümden kurtarır.

10:3 RAB doğru kişiyi aç komaz,
Ama kötülerin isteğini boşa çıkarır.

10:4 Tembel eller insanı yoksullaştırır,
Çalışkan el zengin eder.

10:5 Aklı başında evlat ürünü yazın toplar,
Hasatta uyuyansa ailesinin yüzkarasıdır.

10:6 Bereket doğru kişinin başına yağar,
Kötülerse zorbalıklarını sözle gizler.

10:7 Doğrular övgüyle,
Kötüler nefretle anılır.

10:8 Bilge kişi buyrukları kabul eder,
Çenesi düşük ahmaksa yıkıma uğrar.

10:9 Dürüst kişi güvenlik içinde yaşar,
Ama hileli yoldan giden açığa vurulacaktır.

10:10 Sinsice göz kırpan, acılara neden olur.
Çenesi düşük ahmak da yıkıma uğrar. (bkz.10:8), Septuaginta ‹‹Cesaretle azarlayan esenlik sağlar››.

10:11 Doğru kişinin ağzı yaşam pınarıdır,
Kötülerse zorbalıklarını sözle gizlerler.

10:12 Nefret çekişmeyi azdırır,
Sevgi her suçu bağışlar.

10:13 Akıllı kişinin dudaklarından bilgelik akar,
Ama sağduyudan yoksun olan sırtına kötek yer.

10:14 Bilge kişi bilgi biriktirir,
Ahmağın ağzıysa onu yıkıma yaklaştırır.

10:15 Zenginin serveti onun kalesidir,
Fakirin yoksulluğu ise onu yıkıma götürür.

10:16 Doğru kişinin ücreti yaşamdır,
Kötünün geliriyse kendisine cezadır.

10:17 Terbiyeye kulak veren yaşam yolunu bulur.
Uyarıları reddedense başkalarını yoldan saptırır.

10:18 Nefretini gizleyen kişinin dudakları yalancıdır.
İftira yayan akılsızdır.

10:19 Çok konuşanın günahı eksik olmaz,
Sağduyulu kişiyse dilini tutar.

10:20 Doğru kişinin dili saf gümüş gibidir,
Kötünün niyetleriyse değersizdir.

10:21 Doğru kişinin sözleri birçoklarını besler,
Ahmaklarsa sağduyu yoksunluğundan ölür.

10:22 RABbin bereketidir kişiyi zengin eden,
RAB buna dert katmaz.

10:23 Kötülük akılsızlar için eğlence gibidir.
Aklı başında olanlar içinse bilgelik aynı şeydir.

10:24 Kötü kişinin korktuğu başına gelir,
Doğru kişiyse dileğine erişir.

10:25 Kasırga gelince kötü kişiyi silip götürür;
Ama doğru kişi sonsuza dek ayakta kalır.

10:26 Dişler için sirke,
Gözler için duman neyse,
Tembel ulak da kendisini gönderen için öyledir.

10:27 RAB korkusu ömrü uzatır,
Kötülerin yıllarıysa kısadır.

10:28 Doğrunun umudu onu sevindirir,
Kötünün beklentileriyse boşa çıkar.

10:29 RABbin yolu dürüst için sığınak,
Fesatçı içinse yıkımdır.

10:30 Doğru kişi hiçbir zaman sarsılmaz,
Ama kötüler ülkede kalamaz.

10:31 Doğru kişinin ağzı bilgelik üretir,
Sapık dilse kesilir.

10:32 Doğru kişinin dudakları söylenecek sözü bilir,
Kötünün ağzındansa sapık sözler çıkar.

11:1 RAB hileli teraziden iğrenir,
Hilesiz tartıdansa hoşnut kalır.

11:2 Küstahlığın ardından utanç gelir,
Ama bilgelik alçakgönüllülerdedir.

11:3 Erdemlinin dürüstlüğü ona yol gösterir,
Hainin yalancılığıysa yıkıma götürür.

11:4 Gazap günü servet işe yaramaz,
Oysa doğruluk ölümden kurtarır.

11:5 Dürüst insanın doğruluğu onun yolunu düzler,
Kötü kişiyse kötülüğü yüzünden yıkılıp düşer.

11:6 Erdemlinin doğruluğu onu kurtarır,
Ama haini kendi hırsı ele verir.

11:7 Kötü kişi öldüğünde umutları yok olur,
Güvendiği güç de biter.

11:8 Doğru kişi sıkıntıdan kurtulur,
Onun yerine sıkıntıyı kötü kişi çeker.

11:9 Tanrısız kişi başkalarını ağzıyla yıkıma götürür,
Oysa doğrular bilgi sayesinde kurtulur.

11:10 Doğruların başarısına kent bayram eder,
Kötülerin ölümüne sevinç çığlıkları atılır.

11:11 Dürüstlerin kutsamasıyla kent gelişir,
Ama kötülerin ağzı kenti yerle bir eder.

11:12 Başkasını küçük gören sağduyudan yoksundur,
Akıllı kişiyse dilini tutar.

11:13 Dedikoducu sır saklayamaz,
Oysa güvenilir insan sırdaş olur.

11:14 Yol göstereni olmayan ulus düşer,
Danışmanı bol olan zafere gider.

11:15 Yabancıya kefil olan mutlaka zarar görür,
Kefaletten kaçınan güvenlik içinde yaşar.

11:16 Sevecen kadın onurfç,
Zorbalarsa yalnızca servet kazanır. geçiyor: ‹‹Ama doğruluktan nefret eden kadın onursuzluk tahtıdır. Tembeller servetten yoksun olur.››

11:17 İyilikseverin yararı kendinedir,
Gaddarsa kendi başına bela getirir.

11:18 Kötü kişinin kazancı aldatıcıdır,
Doğruluk ekenin ödülüyse güvenlidir.

11:19 Yürekten doğru olan yaşama kavuşur,
Kötülüğün ardından giden ölümünü hazırlar.

11:20 RAB sapık yürekliden iğrenir,
Dürüst yaşayandan hoşnut kalır.

11:21 Bilin ki, kötü kişi cezasız kalmaz,
Doğruların soyuysa kurtulur.

11:22 Sağduyudan yoksun kadının güzelliği,
Domuzun burnundaki altın halkaya benzer.

11:23 Doğruların isteği hep iyilikle sonuçlanır,
Kötülerin umutlarıysa gazapla.

11:24 Eliaçık olan daha çok kazanır,
Hak yiyenin sonuysa yoksulluktur.

11:25 Cömert olan bolluğa erecek,
Başkasına su verene su verilecek.

11:26 Halk buğday istifleyeni lanetler,
Ama buğday satanı kutsar.

11:27 İyiliği amaç edinen beğeni kazanır,
Kötülüğü amaç edinense kötülüğe uğrar.

11:28 Zenginliğine güvenen tepetaklak gidecek,
Oysa doğrular dalındaki yaprak gibi gelişecek.

11:29 Ailesine sıkıntı çektirenin mirası yeldir,
Ahmaklar da bilgelerin kulu olur.

11:30 Doğru kişinin işleri yaşam ağacının meyvesine benzer,
Bilge kişi insanları kazanır.

11:31 Bu dünyada doğru kişi bile cezalandırılırsa,
Kötülerle günahlıların cezalandırılacağı kesindir.

12:1 Terbiye edilmeyi seven bilgiyi de sever,
Azarlanmaktan nefret eden budaladır.

12:2 İyi kişi RABbin lütfuna erer,
Ama düzenbazı RAB mahkûm eder.

12:3 Kötülük kişiyi güvenliğe kavuşturmaz,
Ama doğruların kökü kazılamaz.

12:4 Erdemli kadın kocasının tacıdır,
Edepsiz kadınsa kocasını yer bitirir.

12:5 Doğruların tasarıları adil,
Kötülerin öğütleri aldatıcıdır.

12:6 Kötülerin sözleri ölüm tuzağıdır,
Doğruların konuşmasıysa onları kurtarır.

12:7 Kötüler yıkılıp yok olur,
Doğru kişinin evi ayakta kalır.

12:8 Kişi sağduyusu oranında övülür,
Çarpık düşünceliyse küçümsenir.

12:9 Köle sahibi olup aşağılanan
Büyüklük taslayıp ekmeğe muhtaç olandan yeğdir.

12:10 Doğru kişi hayvanıyla ilgilenir,
Ama kötünün sevecenliği bile zalimcedir.

12:11 Toprağını işleyenin ekmeği bol olur,
Hayal peşinde koşansa sağduyudan yoksundur.

12:12 Kötü kişi kötülerin ganimetini ister,
Ama doğru kişilerin kökü ürün verir.

12:13 Kötü kişinin günahlı sözleri kendisi için tuzaktır,
Ama doğru kişi sıkıntıyı atlatır.

12:14 İnsan ağzının ürünüyle iyiliğe doyar,
Elinin emeğine göre de karşılığını alır.

12:15 Ahmağın yolu kendi gözünde doğrudur,
Bilge kişiyse öğüde kulak verir.

12:16 Ahmak sinirlendiğini hemen belli eder,
Ama ihtiyatlı olan aşağılanmaya aldırmaz.

12:17 Dürüst tanık doğruyu söyler,
Yalancı tanıksa hile solur.

12:18 Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser,
Bilgelerin diliyse şifa verir.

12:19 Gerçek sözler sonsuza dek kalıcıdır,
Oysa yalanın ömrü bir anlıktır.

12:20 Kötülük tasarlayanın yüreği hileci,
Barışı öğütleyenin yüreğiyse sevinçlidir.

12:21 Doğru kişiye hiç zarar gelmez,
Kötünün başıysa beladan kurtulmaz.

12:22 RAB yalancı dudaklardan iğrenir,
Ama gerçeğe uyanlardan hoşnut kalır.

12:23 İhtiyatlı kişi bilgisini kendine saklar,
Oysa akılsızın yüreği ahmaklığını ilan eder.

12:24 Çalışkanların eli egemenlik sürer,
Tembellikse köleliğe götürür.

12:25 Kaygılı yürek insanı çökertir,
Ama güzel söz sevindirir.

12:26 Doğru kişi arkadaşına da yol gösterir,
Kötünün tuttuğu yolsa kendini saptırır.

12:27 Tembel kişi işini bitirmez,
Oysa çalışkan değerli bir servet kazanır.

12:28 Doğru yol yaşam kaynağıdır,
Bu yol ölümsüzlüğe götürür.

13:1 Bilge kişi terbiye edilmeyi sever,
Alaycı kişi azarlansa da aldırmaz.

13:2 İyi insan ağzından çıkan sözler için ödüllendirilir,
Ama hainlerin soluduğu zorbalıktır.

13:3 Dilini tutan canını korur,
Ama boşboğazın sonu yıkımdır.

13:4 Tembel canının çektiğini elde edemez,
Çalışkanın istekleriyse tümüyle yerine gelir.

13:5 Doğru kişi yalandan nefret eder,
Kötünün sözleriyse iğrençtir, yüzkarasıdır.

13:6 Doğruluk dürüst yaşayanı korur,
Kötülük günahkârı yıkar.

13:7 Kimi hiçbir şeyi yokken kendini zengin gösterir,
Kimi serveti çokken kendini yoksul gösterir.

13:8 Kişinin serveti gün gelir canına fidye olur,
Oysa yoksul kişi tehdide aldırmaz.

13:9 Doğruların ışığı parlak yanar,
Kötülerin çırası söner.

13:10 Kibirden ancak kavga çıkar,
Öğüt dinleyense bilgedir.

13:11 Havadan kazanılan para yok olur,
Azar azar biriktirenin serveti çok olur.

13:12 Ertelenen umut hayal kırıklığına uğratır,
Yerine gelen dilekse yaşam verir.

13:13 Uyarılara kulak asmayan bedelini öder,
Buyruklara saygılı olansa ödülünü alır.

13:14 Bilgelerin öğrettikleri yaşam kaynağıdır,
İnsanı ölüm tuzaklarından uzaklaştırır.

13:15 Sağduyulu davranış saygınlık kazandırır,
Hainlerin yoluysa yıkıma götürür. Masoretik metin ‹‹Sürer›› ya da ‹‹Çetindir››.

13:16 İhtiyatlı kişi işini bilerek yapar,
Akılsız kişiyse ahmaklığını sergiler.

13:17 Kötü ulak belaya düşer,
Güvenilir elçiyse şifa getirir.

13:18 Terbiye edilmeye yanaşmayanı
Yokluk ve utanç bekliyor,
Ama azara kulak veren onurlandırılır.

13:19 Yerine getirilen dilek mutluluk verir.
Akılsız kötülükten uzak kalamaz.

13:20 Bilgelerle oturup kalkan bilge olur,
Akılsızlarla dost olansa zarar görür.

13:21 Günahkârın peşini felaket bırakmaz,
Doğruların ödülüyse gönençtir.

13:22 İyi kişi torunlarına miras bırakır,
Günahkârın servetiyse doğru kişiye kalır.

13:23 Yoksulun tarlası bol ürün verebilir,
Ama haksızlık bunu alıp götürür.

13:24 Oğlundan değneği esirgeyen, onu sevmiyor demektir.
Seven baba özenle terbiye eder.

13:25 Doğru kişinin yeterince yiyeceği vardır,
Kötünün karnıysa aç kalır.

14:1 Bilge kadın evini yapar,
Ahmak kadın evini kendi eliyle yıkar.

14:2 Doğru yolda yürüyen, RABden korkar,
Yoldan sapan, RABbi hor görür.

14:3 Ahmağın sözleri sırtına kötektir,
Ama bilgenin dudakları kendisini korur.

14:4 Öküz yoksa yemlik boş kalır,
Çünkü bol ürünü sağlayan öküzün gücüdür.

14:5 Güvenilir tanık yalan söylemez,
Yalancı tanıksa yalan solur.

14:6 Alaycı bilgeliği arasa da bulamaz,
Akıllı içinse bilgi edinmek kolaydır.

14:7 Akılsız kişiden uzak dur,
Çünkü sana öğretecek bir şeyi yok.

14:8 İhtiyatlı kişinin bilgeliği, ne yapacağını bilmektir,
Akılsızların ahmaklığıysa aldanmaktır.

14:9 Ahmaklar suç sunusuyla alay eder,
Dürüstler ise iyi niyetlidir.

14:10 Yürek kendi acısını bilir,
Sevinciniyse kimse paylaşmaz.

14:11 Kötü kişinin evi yerle bir edilecek,
Doğru kişinin konutuysa bayındır olacak.

14:12 Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür,
Ama sonu ölümdür.

14:13 Gülerken bile yürek sızlayabilir,
Sevinç bitince acı yine görünebilir.

14:14 Yüreği dönek olan tuttuğu yolun,
İyi kişi de yaptıklarının ödülünü alacaktır.

14:15 Saf kişi her söze inanır,
İhtiyatlı olansa attığı her adımı hesaplar.

14:16 Bilge kişi korktuğu için kötülükten uzaklaşır,
Akılsızsa büyüklük taslayıp kendine güvenir.

14:17 Çabuk öfkelenen ahmakça davranır,
Düzenbazdan herkes nefret eder.

14:18 Saf kişilerin mirası akılsızlıktır,
İhtiyatlı kişilerin tacı ise bilgidir.

14:19 Alçaklar iyilerin önünde,
Kötüler doğruların kapısında eğilirler.

14:20 Komşusu bile yoksulu sevmez,
Oysa zenginin dostu çoktur.

14:21 Komşuyu hor görmek günahtır,
Ne mutlu mazluma lütfedene!

14:22 Kötülük tasarlayan yolunu şaşırmaz mı?
Oysa iyilik tasarlayan sevgi ve sadakat kazanır.

14:23 Her emek kazanç getirir,
Ama boş lakırdı yoksulluğa götürür.

14:24 Bilgelerin tacı servetleridir,
Akılsızlarsa ahmaklıklarıyla tanınır. ‹‹Akılsızların çelengiyse ahmaklıktır››.

14:25 Dürüst tanık can kurtarır,
Yalancı tanık aldatıcıdır.

14:26 RABden korkan tam güvenliktedir,
RAB onun çocuklarına da sığınak olacaktır.

14:27 RAB korkusu yaşam kaynağıdır,
İnsanı ölüm tuzaklarından uzaklaştırır.

14:28 Kralın yüceliği halkının çokluğuna bağlıdır,
Halk yok olursa hükümdar da mahvolur.

14:29 Geç öfkelenen akıllıdır,
Çabuk sinirlenen ahmaklığını gösterir.

14:30 Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır,
Hırs ise insanı için için yer bitirir.

14:31 Muhtacı ezen, Yaradanını hor görüyor demektir.
Yoksula acıyansa Yaradanı yüceltir.

14:32 Kötü kişi uğradığı felaketle yıkılır,
Doğru insanın ölümde bile sığınacak yeri var.

14:33 Bilgelik akıllı kişinin yüreğinde barınır,
Akılsızlar arasında bile kendini belli eder.

14:34 Doğruluk bir ulusu yüceltir,
Oysa günah herhangi bir halk için utançtır.

14:35 Kral sağduyulu kulunu beğenir,
Utanç getirene öfkelenir.

15:1 Yumuşak yanıt gazabı yatıştırır,
Oysa yaralayıcı söz öfkeyi alevlendirir.

15:2 Bilgenin dili bilgiyi iyi kullanır,
Akılsızın ağzındansa ahmaklık akar.

15:3 RABbin gözü her yerde olanı görür,
Kötüleri de iyileri de gözler.

15:4 Okşayıcı dil yaşam verirfı,
Çarpık dilse ruhu yaralar.

15:5 Ahmak babasının uyarılarını küçümser,
İhtiyatlı kişi azara kulak verir.

15:6 Doğru kişinin evi büyük hazine gibidir,
Kötünün geliriyse sıkıntı kaynağıdır.

15:7 Bilgelerin dudakları bilgi yayar,
Ama akılsızların yüreği öyle değildir.

15:8 RAB kötülerin kurbanından iğrenir,
Ama doğruların duası Onu hoşnut eder.

15:9 RAB kötü kişinin yolundan iğrenir,
Doğruluğun ardından gideni sever.

15:10 Yoldan sapan şiddetle cezalandırılır
Ve azarlanmaktan nefret eden ölüme gider.

15:11 RAB, ölüm ve yıkım diyarında olup biteni bilir,
Nerde kaldı ki insanın yüreği!

15:12 Alaycı kişi azarlanmaktan hoşlanmaz,
Bilgelere gidip danışmaz.

15:13 Mutlu yürek yüzü neşelendirir,
Acılı yürek ruhu ezer.

15:14 Akıllı yürek bilgi arar,
Akılsızın ağzıysa ahmaklıkla beslenir.

15:15 Mazlumun bütün günleri sıkıntı doludur,
Mutlu bir yürekse sahibine sürekli ziyafettir.

15:16 Yoksul olup RABden korkmak,
Zengin olup kaygı içinde yaşamaktan yeğdir.

15:17 Sevgi dolu bir ortamdaki sebze yemeği,
Nefret dolu bir ortamdaki besili danadan yeğdir.

15:18 Huysuz kişi çekişme yaratır,
Sabırlı kişi kavgayı yatıştırır.

15:19 Tembelin yolu dikenli çit gibidir,
Doğrunun yoluysa ana caddeye benzer.

15:20 Bilge çocuk babasını sevindirir,
Akılsız çocuksa annesini küçümser.

15:21 Sağduyudan yoksun kişi ahmaklığıyla sevinir,
Ama akıllı insan dürüst bir yaşam sürer.

15:22 Karşılıklı danışılmazsa tasarılar boşa çıkar,
Danışmanların çokluğuyla başarıya ulaşılır.

15:23 Uygun yanıt sahibini mutlu eder,
Yerinde söylenen söz ne güzeldir!

15:24 Sağduyulu kişi yukarıya, yaşama giden yoldadır,
Bu da ölüler diyarına inmesini önler.

15:25 RAB kibirlinin evini yıkar,
Dul kadının sınırını korur.

15:26 RAB kötünün tasarılarından iğrenir,
Temiz düşüncelerden hoşnut kalır. temizdir››.

15:27 Kazanca düşkün kişi kendi evine sıkıntı verir,
Rüşvetten nefret edense rahat yaşar.

15:28 Doğru kişinin aklı yanıtını iyi tartar,
Kötünün ağzı kötülük saçar.

15:29 RAB kötülerden uzak durur,
Oysa doğruların duasını duyar.

15:30 Gülen gözler yüreği sevindirir,
İyi haber bedeni ferahlatır.

15:31 Yaşam veren uyarıları dinleyen,
Bilgeler arasında konaklar.

15:32 Terbiyeden kaçan kendine zarar verir,
Azara kulak verense sağduyu kazanır.

15:33 RAB korkusu bilgelik öğretir,
Alçakgönüllülük de onurun önkoşuludur.

16:1 İnsan aklıyla çok şey tasarlayabilir,
Ama dilin vereceği yanıt RABdendir.

16:2 İnsan her yaptığını temiz sanır,
Ama niyetlerini tartan RABdir.

16:3 Yapacağın işleri RABbe emanet et,
O zaman tasarıların gerçekleşir.

16:4 RAB her şeyi amacına uygun yapar,
Kötü kişinin yıkım gününü de O hazırlar.

16:5 RAB yüreği küstah olandan iğrenir,
Bilin ki, öyleleri cezasız kalmaz.

16:6 Sevgi ve bağlılık suçları bağışlatır,
RAB korkusu insanı kötülükten uzaklaştırır.

16:7 RAB kişinin yaşayışından hoşnutsa
Düşmanlarını bile onunla barıştırır.

16:8 Doğrulukla kazanılan az şey
Haksızlıkla kazanılan büyük gelirden iyidir.

16:9 Kişi yüreğinde gideceği yolu tasarlar,
Ama adımlarını RAB yönlendirir.

16:10 Tanrı buyruklarını kralın ağzıyla açıklar,
Bu nedenle kral adaleti çiğnememelidir.

16:11 Doğru terazi ve baskül RABbindir,
Bütün tartı ağırlıklarını O belirler.

16:12 Krallar kötülükten iğrenir,
Çünkü tahtın güvencesi adalettir.

16:13 Kral doğru söyleyenden hoşnut kalır,
Dürüst konuşanı sever.

16:14 Kralın öfkesi ölüm habercisidir,
Ama bilge kişi onu yatıştırır.

16:15 Kralın yüzü gülüyorsa, yaşam demektir.
Lütfu son yağmuru getiren bulut gibidir.

16:16 Bilgelik kazanmak altından daha değerlidir,
Akla sahip olmak da gümüşe yeğlenir.

16:17 Dürüstlerin tuttuğu yol kötülükten uzaklaştırır,
Yoluna dikkat eden, canını korur.

16:18 Gururun ardından yıkım,
Kibirli ruhun ardından da düşüş gelir.

16:19 Mazlumlar arasında alçakgönüllü biri olmak,
Kibirlilerle çapul malı paylaşmaktan iyidir.

16:20 Öğüde kulak veren başarıya ulaşır,
RABbe güvenen mutlu olur.

16:21 Bilge yüreklilere akıllı denir,
Tatlı söz ikna gücünü artırır.

16:22 Sağduyu, sahibine yaşam kaynağı,
Ahmaklıksa ahmaklara cezadır.

16:23 Bilgenin aklı diline yön verir,
Dudaklarının ikna gücünü artırır.

16:24 Hoş sözler petek balı gibidir,
Cana tatlı ve bedene şifadır.

16:25 Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür,
Ama sonu ölümdür.

16:26 Emekçinin iştahıdır onu çalıştıran,
Çünkü açlığı onu kamçılar.

16:27 Alçaklar başkalarına kötülük tasarlar,
Konuşmaları kavurucu ateş gibidir.

16:28 Huysuz kişi çekişmeyi körükler,
Dedikoducu can dostları ayırır.

16:29 Zorba kişi başkalarını ayartır
Ve onları olumsuz yola yöneltir.

16:30 Göz kırpmak düzenbazlığa,
Sinsi gülücükler kötülüğe işarettir.

16:31 Ağarmış saçlar onur tacıdır,
Doğru yaşayışla kazanılır.

16:32 Sabırlı kişi yiğitten üstündür,
Kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür.

16:33 İnsan kura atar,
Ama her kararı RAB verir.

17:1 Huzur içinde kuru bir lokma,
Kavga ve ziyafet dolu evden iyidir.

17:2 Sağduyulu köle,
Ailesini utanca sokan oğula egemen olur
Ve kardeşlerle birlikte mirastan pay alır.

17:3 Altın ocakta, gümüş potada arıtılır,
Yüreği arıtansa RABdir.

17:4 Kötü kişi fesat yüklü dudakları dinler,
Yalancı da yıkıcı dile kulak verir.

17:5 Yoksulla alay eden, onu yaratanı hor görür.
Felakete sevinen cezasız kalmaz.

17:6 Torunlar yaşlıların tacıdır,
Çocukların övüncü anne babalarıdır.

17:7 Kurumlu sözler ahmağa nasıl yakışmazsa,
Soyluya da yalancı dudaklar hiç yakışmaz.

17:8 Sahibinin gözünde rüşvet bir tılsımdır.
Ne yapsa başarılı olur.

17:9 Sevgi isteyen kişi suçları bağışlar,
Olayı diline dolayansa can dostları ayırır.

17:10 Akıllı kişiyi azarlamak,
Akılsıza yüz darbe vurmaktan etkilidir.

17:11 Kötü kişi ancak başkaldırmaya eğilimlidir,
Ona gönderilecek ulak acımasız olacaktır.

17:12 Azgınlığı üstünde bir akılsızla karşılaşmak,
Yavrularından edilmiş dişi ayıyla karşılaşmaktan beterdir.

17:13 İyiliğin karşılığını kötülükle ödeyenin
Evinden kötülük eksik olmaz.

17:14 Kavganın başlangıcı su sızıntısına benzer,
Bir patlamaya yol açmadan çekişmeyi bırak.

17:15 Kötüyü aklayan da, doğruyu mahkûm eden de
RABbi tiksindirir.

17:16 Akılsız biri bilgelik satın almak için niye para harcasın?
Zaten sağduyudan yoksun!

17:17 Dost her zaman sever,
Kardeş sıkıntılı günde belli olur.

17:18 Sağduyudan yoksun kişi el sıkışıp
Başkasına kefil olur.

17:19 Başkaldırıyı seven kavgayı sever,
Kapısını yüksek yapan yıkımına davetiye çıkarır.

17:20 Sapık yürekli kişi iyilik beklememeli.
Diliyle aldatan da belaya düşer.

17:21 Akılsız kendisini doğurana derttir,
Ahmağın babası sevinç nedir bilmez.

17:22 İç ferahlığı sağlık getirir,
Ezik ruh ise bedeni yıpratır.

17:23 Kötü kişi adaleti saptırmak için
Gizlice rüşvet alır.

17:24 Akıllı kişi gözünü bilgelikten ayırmaz,
Akılsızın gözüyse hep sağda soldadır.

17:25 Akılsız çocuk babasına üzüntü,
Annesine acı verir.

17:26 Ne suçsuza ceza kesmek iyidir,
Ne de görevliyi dürüst davrandığı için dövmek...

17:27 Bilgili kişi az konuşur,
Akıllı kişi sakin ruhludur.

17:28 Çenesini tutup susan ahmak bile
Bilge ve akıllı sayılır.

18:1 Geçimsiz kişi kendi çıkarı peşindedir,
İyi öğüde hep karşı çıkar.

18:2 Akılsız kişi bir şey anlamaktan çok
Kendi düşüncelerini açmaktan hoşlanır.

18:3 Kötülüğü aşağılanma,
Ayıbı utanç izler.

18:4 Bilge kişinin ağzından çıkan sözler derin sular gibidir,
Bilgelik pınarı da coşkun bir akarsu.

18:5 Kötüyü kayırmak da,
Suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir.

18:6 Akılsızın dudakları çekişmeye yol açar,
Ağzı da dayağı davet eder.

18:7 Akılsızın ağzı kendisini mahveder,
Dudakları da canına tuzaktır.

18:8 Dedikodu tatlı lokma gibidir,
İnsanın ta içine işler.

18:9 İşini savsaklayan kişi
Yıkıcıya kardeştir.

18:10 RABbin adı güçlü kuledir,
Ona sığınan doğru kişi için korunaktır.

18:11 Zengin servetini bir kale,
Aşılmaz bir sur sanır.

18:12 Yürekteki gururu düşüş,
Alçakgönüllülüğü ise onur izler.

18:13 Dinlemeden yanıt vermek
Ahmaklık ve utançtır.

18:14 İnsanın ruhu hastalıkta ona destektir.
Ama ezik ruh nasıl dayanabilir?

18:15 Akıllı kişi bilgiyi satın alır,
Bilgenin kulağı da bilgi peşindedir.

18:16 Armağan, verenin yolunu açar
Ve kendisini büyüklerin önüne çıkartır.

18:17 Duruşmada ilk konuşan haklı görünür,
Başkası çıkıp onu sorgulayana dek.

18:18 Kura çekişmeleri sona erdirir,
Güçlü rakipleri uzlaştırır.

18:19 Gücenmiş kardeş surlu kentten daha zor elde edilir.
Çekişme sürgülü kale kapısı gibidir.

18:20 İnsanın karnı ağzının meyvesiyle,
Dudaklarının ürünüyle doyar.

18:21 Dil ölüme de götürebilir, yaşama da;
Konuşmayı seven, dilin meyvesine katlanmak zorundadır.

18:22 İyi bir eş bulan iyilik bulur
Ve RABbin lütfuna erer.

18:23 Yoksul acınma dilenir,
Zenginin yanıtıysa serttir.

18:24 Yıkıma götüren dostlar vardır,
Ama öyle dost var ki, kardeşten yakındır insana. yıkıma gider››.

19:1 Dürüst yaşayan bir yoksul olmak,
Yalancı bir akılsız olmaktan yeğdir.

19:2 Bilgisiz heves işe yaramaz,
Acelecilik insanı yanılgıya düşürür.

19:3 İnsanın ahmaklığı yaşamını yıkar,
Yine de içinden RABbe öfkelenir.

19:4 Zenginlik dost üstüne dost kazandırır.
Oysa yoksulun dostu onu yüzüstü bırakır.

19:5 Yalancı tanık cezasız kalmaz,
Yalan soluyan kurtulamaz.

19:6 Birçokları önemli kişinin gözüne girmek
Ve eli açık olanın dostu olmak ister.

19:7 Yoksulun akrabaları bile onu sevmezse,
Dostlarının ondan uzak duracağı daha da kesindir.
Ne kadar yalvarsa ona yaklaşmazlar.

19:8 Sağduyulu olan canını sever,
Aklı izleyen bolluğa kavuşur.

19:9 Yalancı tanık cezasız kalmaz,
Yalan soluyan yok olur.

19:10 Akılsızın gösterişli bir yaşam sürmesi uygun değilse,
Kölelerin önderlere egemen olması
Hiç uygun değildir.

19:11 Sağduyulu kişi sabırlıdır,
Kusurları hoş görmesi ona onur kazandırır.

19:12 Kralın öfkesi genç aslanın kükreyişine benzer,
Lütfuysa otların üzerine düşen çiy gibidir.

19:13 Akılsız çocuk babasının başına beladır,
Dırdır eden kadın sürekli damlayan su gibidir.

19:14 Ev ve servet babadan mirastır,
Ama sağduyulu kadın RABbin armağanıdır.

19:15 Tembellik insanı uyuşukluğa iter,
Haylaz kişi de aç kalır.

19:16 Tanrı buyruğuna uyan canını korur,
Gitmesi gereken yolları umursamayan ölür.

19:17 Yoksula acıyan kişi RABbe ödünç vermiş olur,
Yaptığı iyilik için RAB onu ödüllendirir.

19:18 Henüz umut varken çocuğunu eğit,
Onun yıkımına neden olma.

19:19 Huysuz insan cezasını çekmelidir.
Onu bir kere kurtarsan da, hep aynı şeyi yapman gerekir.

19:20 Öğüde kulak ver, terbiyeyi kabul et ki,
Ömrünün kalan kısmı boyunca bilge olasın.

19:21 İnsan yüreğinde çok şey tasarlar,
Ama gerçekleşen, RABbin amacıdır.

19:22 İnsandan istenen vefadır,
Yoksul olmak yalancı olmaktan yeğdir.

19:23 RAB korkusu
Doygun ve dertsiz bir yaşama kavuşturur.

19:24 Tembel sahana daldırdığı elini
Ağzına geri götürmek bile istemez.

19:25 Alaycıyı döversen bön kişi ibret alır,
Akıllı kişiyi azarlarsan bilgisine bilgi katar.

19:26 Babasına saldıran, annesini kovan çocuk,
Ailesinin utancı ve yüzkarasıdır.

19:27 Oğlum, uyarılara kulağını tıkarsan,
Bilgi kaynağı sözlerden saparsın.

19:28 Niyeti bozuk tanık adaletle eğlenir,
Kötülerin ağzı fesatla beslenir.

19:29 Alaycılar için ceza,
Akılsızların sırtı için kötek hazırdır.

20:1 Şarap insanı alaycı, içki gürültücü yapar,
Onun etkisiyle yoldan sapan bilge değildir.

20:2 Kralın öfkesi genç aslanın kükreyişine benzer,
Onu kızdıran canından olur.

20:3 Kavgadan kaçınmak insan için onurdur,
Oysa her ahmak tartışmaya hazırdır.

20:4 Sonbaharda çift sürmeyen tembel,
Hasatta aradığını bulamaz.

20:5 İnsanın niyetleri derin bir kuyunun suları gibidir,
Akıllı kişi onları açığa çıkarır.

20:6 İnsanların çoğu, ‹‹Vefalıyım›› der.
Ama sadık birini kim bulabilir?

20:7 Doğru ve dürüst bir babaya
Sahip olan çocuklara ne mutlu!

20:8 Yargı kürsüsünde oturan kral,
Kötülüğü gözleriyle ayıklar.

20:9 Kim, ‹‹Yüreğimi pak kıldım,
Günahımdan arındım›› diyebilir?

20:10 RAB hileli tartıdan da, hileli ölçüden de tiksinir.

20:11 Çocuk bile eylemleriyle kendini belli eder,
Yaptıkları pak ve doğru mu, değil mi, anlaşılır.

20:12 İşiten kulağı da gören gözü de
RAB yaratmıştır.

20:13 Uykuyu seversen yoksullaşırsın,
Uyanık durursan ekmeğin bol olur.

20:14 Alıcı, ‹‹İşe yaramaz, işe yaramaz›› der,
Ama alıp gittikten sonra aldığıyla övünür.

20:15 Bol bol altının, mücevherin olabilir,
Ama bilgi akıtan dudaklar daha değerlidir.

20:16 Tanımadığı birine kefil olanın giysisini al;
Bir yabancı için yapıyorsa bunu,
Giysisini rehin tut.

20:17 Hileyle kazanılan yiyecek insana tatlı gelir,
Ama sonra ağza dolan çakıl gibidir.

20:18 Tasarılarını danışarak yap,
Yöntemlere uyarak savaş.

20:19 Dedikoducu sır saklayamaz,
Bu nedenle ağzı gevşek olanla arkadaşlık etme.

20:20 Annesine ya da babasına sövenin
Işığı zifiri karanlıkta sönecek.

20:21 Tez elde edilen mirasın
Sonu bereketli olmaz.

20:22 ‹‹Bu kötülüğü sana ödeteceğim›› deme;
RABbi bekle, O seni kurtarır.

20:23 RAB hileli tartıdan tiksinir,
Hileli teraziden hoşlanmaz.

20:24 İnsanın adımlarını RAB yönlendirir;
Öyleyse insan tuttuğu yolu nasıl anlayabilir?

20:25 Düşünmeden adakta bulunmak
Sakıncalıdır.

20:26 Bilge kral kötüleri ayıklar,
Harman döver gibi cezalandırır.

20:27 İnsanın ruhu RABbin ışığıdır,
İç varlığın derinliklerine işler.

20:28 Sevgi ve sadakat kralın güvencesidir.
Onun tahtını sağlamlaştıran sevgidir.

20:29 Gençlerin görkemi güçleri,
Yaşlıların onuru ağarmış saçlardır.

20:30 Yaralayan darbeler kötülüğü temizler,
Kötek iç varlığın derinliklerini paklar.

21:1 Kralın yüreği RABbin elindedir,
Kanaldaki su gibi onu istediği yöne çevirir.

21:2 İnsan izlediği her yolun doğru olduğunu sanır,
Ama niyetlerini tartan RABdir.

21:3 RAB kendisine kurban sunulmasından çok,
Doğruluğun ve adaletin yerine getirilmesini ister.

21:4 Küstah bakışlar ve kibirli yürek
Kötülerin çırası ve günahıdır.

21:5 Çalışkanın tasarıları hep bollukla,
Her türlü acelecilik hep yoklukla sonuçlanır.

21:6 Yalan dolanla yapılan servet,
Sis gibi geçicidir ve ölüm tuzağıdır.

21:7 Kötülerin zorbalığı kendilerini süpürüp götürür,
Çünkü doğru olanı yapmaya yanaşmazlar.

21:8 Suçlunun yolu dolambaçlı,
Pak kişinin yaptıklarıysa dosdoğrudur.

21:9 Kavgacı kadınla aynı evde oturmaktansa,
Damın köşesinde oturmak yeğdir.

21:10 Kötünün can attığı kötülüktür,
Hiç kimseye acımaz.

21:11 Alaycı cezalandırılınca bön kişi akıllanır,
Bilge olan öğretilenden bilgi kazanır.

21:12 Adil Olan, kötünün evini dikkatle gözler
Ve kötüleri yıkıma uğratır.

21:13 Yoksulun feryadına kulağını tıkayanın
Feryadına yanıt verilmeyecektir.

21:14 Gizlice verilen armağan öfkeyi,
Koyna sokuşturulan rüşvet de kızgın gazabı yatıştırır.

21:15 Hak yerine gelince doğru kişi sevinir,
Fesatçı dehşete düşer.

21:16 Sağduyudan uzaklaşan,
Kendini ölüler arasında bulur.

21:17 Zevkine düşkün olan yoksullaşır,
Şaraba ve zeytinyağına düşkün kişi de zengin olmaz.

21:18 Kötü kişi doğru kişinin fidyesidir,
Hain de dürüstün.

21:19 Çölde yaşamak,
Can sıkıcı ve kavgacı kadınla yaşamaktan yeğdir.

21:20 Bilgenin evi değerli eşya ve zeytinyağıyla doludur,
Akılsızsa malını har vurup harman savurur.

21:21 Doğruluğun ve sevginin ardından koşan,
Yaşam, gönenç ve onur bulur.

21:22 Bilge kişi güçlülerin kentine saldırıp
Güvendikleri kaleyi yıkar.

21:23 Ağzını ve dilini tutan
Başını beladan korur.

21:24 Gururlu, küstah ve alaycı:
Bunlar kas kas kasılan insanın adlarıdır.

21:25 Tembelin isteği onu ölüme götürür,
Çünkü elleri çalışmaktan kaçınır;

21:26 Bütün gün isteklerini sıralar durur,
Oysa doğru kişi esirgemeden verir.

21:27 Kötülerin sunduğu kurban iğrençtir,
Hele bunu kötü niyetle sunarlarsa.

21:28 Yalancı tanık yok olur,
Dinlemeyi bilenin tanıklığıysa inandırıcıdır.

21:29 Kötü kişi kendine güçlü bir görünüm verir,
Erdemli insansa tuttuğu yoldan emindir.

21:30 RABbe karşı başarılı olabilecek
Bilgelik, akıl ve tasarı yoktur.

21:31 At savaş günü için hazır tutulur,
Ama zafer sağlayan RAB'dir.

22:1 İyi ad büyük servetten,
Saygınlık gümüş ve altından yeğdir.

22:2 Zenginle yoksulun ortak yönü şu:
Her ikisini de RAB yarattı.

22:3 İhtiyatlı kişi tehlikeyi görünce saklanır,
Bönse öne atılır ve zarar görür.

22:4 Alçakgönüllülüğün ve RAB korkusunun ödülü,
Zenginlik, onur ve yaşamdır.

22:5 Kötünün yolu diken ve tuzakla doludur.
Canını korumak isteyen bunlardan uzak durur.

22:6 Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir,
Yaşlandığında o yoldan ayrılmaz.

22:7 Zengin yoksullara egemen olur,
Borç alan borç verenin kulu olur.

22:8 Fesat eken dert biçer,
Gazabının değneği yok olur.

22:9 Cömert olan kutsanır,
Çünkü yemeğini yoksullarla paylaşır.

22:10 Alaycıyı kov, kavga biter;
Çekişme ve aşağılamalar da sona erer.

22:11 Yürek temizliğini ve güzel sözleri seven,
Kralın dostluğunu kazanır.

22:12 RAB bilgiyi gözetip korur,
Hainin sözlerini ise altüst eder.

22:13 Tembel der ki, ‹‹Dışarda aslan var,
Sokağa çıksam beni parçalar.››

22:14 Sokak kadınının ağzı dipsiz çukur gibidir,
RABbin gazabına uğrayan oraya düşer.

22:15 Akılsızlık çocuğun öz yapısındadır,
Değnekle terbiye edilirse akılsızlıktan uzaklaşır.

22:16 Servetini büyütmek için yoksulu ezenle
Zengine armağan verenin sonu yoksulluktur.

22:17 Kulak ver, bilgelerin sözlerini dinle,
Öğrettiğimi zihnine işle.

22:18 Sözlerimi yüreğinde saklarsan mutlu olursun,
Onlar hep hazır olsun dudaklarında.

22:19 RABbe güvenmen için
Bugün bunları sana, evet sana da bildiriyorum.

22:20 Senin için otuz söz yazdım,
Bilgi ve öğüt sözleri...

22:21 Öyle ki, güvenilir, doğru sözleri bilesin,
Böylece seni gönderene güvenilir yanıt verebilesin.

22:22 Yoksulu, yoksul olduğu için soymaya kalkma,
Düşkünü mahkemede ezme. Masoretik metinde geçmemektedir.

22:23 Çünkü onların davasını RAB yüklenecek
Ve onları soyanların canını alacak.

22:24 Huysuz kişiyle arkadaşlık etme;
Tez öfkelenenle yola çıkma.

22:25 Yoksa onun yollarına alışır,
Kendini tuzağa düşmüş bulursun.

22:26 El sıkışıp
Başkasının borcuna kefil olmaktan kaçın.

22:27 Ödeyecek paran olmazsa,
Altındaki döşeğe bile el koyarlar.

22:28 Atalarının belirlediği
Eski sınır taşlarının yerini değiştirme.

22:29 İşinde usta birini görüyor musun?
Öylesi sıradan kişilere değil,
Krallara bile hizmet eder.

23:1 Bir önderle yemeğe oturduğunda
Önüne konulana dikkat et.

23:2 İştahına yenilecek olursan,
Daya bıçağı kendi boğazına.

23:3 Onun lezzetli yemeklerini çekmesin canın,
Böyle yemeğin ardında hile olabilir.

23:4 Zengin olmak için didinip durma,
Çıkar bunu aklından.

23:5 Servet göz açıp kapayana dek yok olur,
Kanatlanıp kartal gibi göklere uçar.

23:6 Cimrinin verdiği yemeği yeme,
Lezzetli yemeklerini çekmesin canın.

23:7 Çünkü yediğin her şeyin hesabını tutar,
‹‹Ye, iç›› der sana,
Ama yüreği senden yana değildir.

23:8 Yediğin azıcık yemeği kusarsın,
Söylediğin güzel sözler de boşa gider.

23:9 Akılsıza öğüt vermeye kalkma,
Çünkü senin sözlerindeki sağduyuyu küçümser.

23:10 Eski sınır taşlarının yerini değiştirme,
Öksüzlerin toprağına el sürme.

23:11 Çünkü onların Velisi güçlüdür
Ve onların davasını sana karşı O yürütür. kurtarıcılığı vurguluyor.

23:12 Uyarıları zihnine işle,
Bilgi dolu sözlere kulak ver.

23:13 Çocuğunu terbiye etmekten geri kalma,
Onu değnekle dövsen de ölmez.

23:14 Onu değnekle döversen,
Canını ölüler diyarından kurtarırsın.

23:15 Oğlum, bilge yürekli olursan,
Benim yüreğim de sevinir.

23:16 Dudakların doğru konuştuğunda
Gönlüm de coşar.

23:17 Günahkârlara imrenmektense,
Sürekli RAB korkusunda yaşa.

23:18 Böylece bir geleceğin olur
Ve umudun boşa çıkmaz.

23:19 Oğlum, dinle ve bilge ol,
Yüreğini doğru yolda tut.

23:20 Aşırı şarap içenlerle,
Ete düşkün oburlarla arkadaşlık etme.

23:21 Çünkü ayyaş ve obur kişi yoksullaşır,
Uyuşukluk da insana paçavra giydirir.

23:22 Sana yaşam veren babanın sözlerine kulak ver,
Yaşlandığı zaman anneni hor görme.

23:23 Gerçeği satın al ve satma;
Bilgeliği, terbiyeyi, aklı da.

23:24 Doğru kişinin babası coştukça coşar,
Bilgece davranan oğulun babası sevinir.

23:25 Annenle baban seninle coşsun,
Seni doğuran sevinsin.

23:26 Oğlum, beni yürekten dinle,
Gözünü gittiğim yoldan ayırma.

23:27 Çünkü fahişe derin bir çukur,
Ahlaksız kadın dar bir kuyudur.

23:28 Evet, soyguncu gibi pusuda bekler
Ve birçok erkeği yoldan çıkarır.

23:29 Ah çeken kim? Vah çeken kim?
Kimdir çekişip duran?
Yakınan kim? Boş yere yaralanan kim?
Gözleri kanlı olan kim?

23:30 İçmeye oturup kalkamayanlar,
Karışık şarapları denemeye gidenlerdir.

23:31 Şarabın kızıl rengine,
Kadehte ışımasına,
Boğazdan aşağı süzülüvermesine bakma.

23:32 Sonunda yılan gibi ısırır,
Engerek gibi sokar.

23:33 Gözlerin garip şeyler görür,
Aklından ahlaksızlıklar geçer.

23:34 Kendini kâh denizin ortasında,
Kâh gemi direğinin tepesinde yatıyor sanırsın.

23:35 ‹‹Dövdüler beni ama incinmedim,
Vurdular ama farketmedim›› dersin,
‹‹Yeniden içmek için ne zaman ayılacağım?››

24:1 Kötülere imrenme,
Onlarla birlikte olmayı isteme.

24:2 Çünkü yürekleri zorbalık tasarlar,
Dudakları belalardan söz eder.

24:3 Ev bilgelikle yapılır,
Akılla pekiştirilir.

24:4 Bilgi sayesinde odaları
Her türlü değerli, güzel eşyayla dolar.

24:5 Bilgelik güçten,
Bilgi kaba kuvvetten üstündür. üstündür›› (bkz. Septuaginta), Masoretik metin ‹‹Bilge güçlü olur, bilgi sahibi gücünü artırır.››

24:6 Savaşmak için yöntem,
Zafer kazanmak için birçok danışman gerekli.

24:7 Ahmak için bilgelik ulaşılamayacak kadar yüksektir,
Kent kurulunda ağzını açamaz.

24:8 Kötülük tasarlayan kişi
Düzenbaz olarak bilinecektir.

24:9 Ahmakça tasarılar günahtır,
Alaycı kişiden herkes iğrenir.

24:10 Sıkıntılı günde cesaretini yitirirsen,
Gücün kıt demektir.

24:11 Ölüm tehlikesi içinde olanları kurtar,
Ölmek üzere olanları esirge.

24:12 ‹‹İşte bunu bilmiyordum›› desen de,
İnsanın yüreğindekini bilen sezmez mi?
Senin canını koruyan anlamaz mı?
Ödetmez mi herkese yaptığını?

24:13 Oğlum, bal ye, çünkü iyidir,
Süzme bal damağa tatlı gelir.

24:14 Bilgelik de canın için öyledir, bilmiş ol.
Bilgeliği bulursan bir geleceğin olur
Ve umudun boşa çıkmaz.

24:15 Ey kötü adam, doğru kişinin evine karşı pusuya yatma,
Konutunu yıkmaya kalkma.

24:16 Çünkü doğru kişi yedi kez düşse yine kalkar,
Ama kötüler felakette yıkılır.

24:17 Düşmanın düşüşüne keyiflenme,
Sendelemesine sevinme.

24:18 Yoksa RAB görür ve hoşnut kalmaz
Ve düşmanına duyduğu öfke yatışır.

24:19 Kötülük edenlere kızıp üzülme,
Onlara özenme.

24:20 Çünkü kötülerin geleceği yok,
Çırası sönecek onların.

24:21 Oğlum, RABbe ve krala saygı göster,
Onlara başkaldıranlarla arkadaşlık etme.

24:22 Çünkü onlar ansızın felakete uğrar,
İnsanın başına ne belalar getireceklerini kim bilir?

24:23 Şunlar da bilgelerin sözleridir:
Yargılarken yan tutmak iyi değildir.

24:24 Kötüye, ‹‹Suçsuzsun›› diyen yargıcı
Halklar lanetler, uluslar kınar.

24:25 Ne mutlu suçluyu mahkûm edene!
Herkes onu candan kutlar.

24:26 Dürüst yanıt
Gerçek dostluğun işaretidir. ‹‹Dürüst yanıt veren dudakları öper.››

24:27 İlkin dışardaki işini bitirip tarlanı hazırla,
Ondan sonra evini yap.

24:28 Başkalarına karşı nedensiz tanıklık etme
Ve dudaklarınla aldatma.

24:29 ‹‹Bana yaptığını ben de ona yapacağım,
Ödeteceğim bana yaptığını›› deme.

24:30 Tembelin tarlasından,
Sağduyudan yoksun kişinin bağından geçtiğimde

24:31 Her yanı dikenlerin, otların
Kapladığını gördüm;
Taş duvar da yıkılmıştı.

24:32 Gördüklerimi derin derin düşündüm,
Seyrettiklerimden ibret aldım.

24:33 ‹‹Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım,
Ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım›› demeye kalmadan,

24:34 Yokluk bir haydut gibi,
Yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine.

25:1 Bundan sonrakiler de Süleymanın özdeyişleridir.
Bunları Yahuda Kralı Hizkiyanın adamları derledi.

25:2 Tanrıyı gizli tuttuğu şeyler için,
Krallarıysa açığa çıkardıkları için yüceltiriz.

25:3 Göğün yüksekliği, yerin derinliği gibi,
Kralların aklından geçen de kestirilemez.

25:4 Cürufu gümüşten ayırınca,
Kuyumcunun işleyeceği madde kalır.

25:5 Kötüleri kralın huzurundan uzaklaştırırsan
Kralın tahtı adaletle pekişir.

25:6 Kralın önünde kendini yüceltme,
Önemli kişiler arasında yer edinmeye çalışma.

25:7 Çünkü kralın seni bir soylunun önünde alaşağı etmesindense,
Sana, ‹‹Yukarıya gel›› demesi yeğdir.

25:8 Gördüklerinle hemencecik mahkemeye başvurma;
Çünkü başkası seni utandırabilir,
Sonra ne yapacağını bilemezsin.

25:9 Davanı doğrudan komşunla gör;
Başkasının sırrını açıklama.

25:10 Yoksa işiten seni utandırabilir
Ve bu kötü ün yakanı bırakmaz.

25:11 Yerinde söylenen söz,
Gümüş oymalardaki altın elmafö gibidir.

25:12 Altın küpe ya da altın bir süs neyse,
Dinleyen kulak için bilgenin azarlaması da öyledir.

25:13 Hasatta kar serinliği nasılsa,
Güvenilir ulak da kendisini gönderenler için öyledir.
Böyle biri efendilerinin canına can katar.

25:14 Yağmursuz bulut ve yel nasılsa,
Vermediği armağanla övünen kişi de öyledir.

25:15 Sabırla bir hükümdar bile ikna edilir,
Tatlı dil en güçlü direnci kırar.

25:16 Bal buldun mu yeteri kadar ye,
Fazla doyarsan kusarsın.

25:17 Başkalarının evine seyrek git,
Yoksa onları bezdirir, nefretini kazanırsın.

25:18 Başkasına karşı yalancı tanıklık eden
Topuz, kılıç ya da sivri ok gibidir.

25:19 Sıkıntılı günde haine güvenmek,
Çürük dişe ya da sakat ayağa güvenmek gibidir.

25:20 Dertli kişiye ezgi söylemek,
Soğuk günde giysilerini üzerinden almaya,
Ya da sodaya sirke katmaya benzer.

25:21 Düşmanın acıkmışsa doyur,
Susamışsa su ver.

25:22 Bunu yapmakla onu utanca boğarsın
Ve RAB seni ödüllendirir.

25:23 Kuzeyden esen rüzgar nasıl yağmur getirirse,
İftiracı dil de öfkeli bakışlara yol açar.

25:24 Kavgacı kadınla aynı evde oturmaktansa,
Damın köşesinde oturmak yeğdir.

25:25 Susamış kişi için soğuk su neyse,
Uzak ülkeden gelen iyi haber de öyledir.

25:26 Kötünün önünde pes eden doğru kişi,
Suyu bulanmış pınar, kirlenmiş kuyu gibidir.

25:27 Fazla bal yemek iyi değildir;
Hep yüceltilmeyi beklemek de...

25:28 Kendini denetleyemeyen kişi
Yıkılmış sursuz kent gibidir.

26:1 Yaz ortasında kar, hasatta yağmur uygun olmadığı gibi,
Akılsıza da onur yakışmaz.

26:2 Öteye beriye uçuşan serçe
Ve kırlangıç gibi,
Hak edilmemiş lanet de tutmaz.

26:3 Ata kırbaç, eşeğe gem,
Akılsızın sırtına da değnek gerek.

26:4 Akılsıza ahmaklığına göre karşılık verme,
Yoksa sen de onun düzeyine inersin.

26:5 Akılsıza ahmaklığına uygun karşılık ver,
Yoksa kendini bilge sanır.

26:6 Akılsızın eliyle haber gönderen,
Kendi ayaklarını kesen biri gibi,
Kendine zarar verir.

26:7 Akılsızın ağzında özdeyiş,
Kötürümün sarkan bacakları gibidir.

26:8 Akılsızı onurlandırmak,
Taşı sapana bağlamak gibidir.

26:9 Sarhoşun elindeki dikenli dal ne ise,
Akılsızın ağzında özdeyiş de odur.

26:10 Oklarını gelişigüzel fırlatan okçu neyse,
Yoldan geçen akılsızı ya da sarhoşu ücretle tutan da öyledir.

26:11 Ahmaklığını tekrarlayan akılsız,
Kusmuğuna dönen köpek gibidir.

26:12 Kendini bilge gören birini tanıyor musun?
Akılsız bile ondan daha umut vericidir.

26:13 Tembel, ‹‹Yolda aslan var,
Sokaklarda aslan dolaşıyor›› der.

26:14 Menteşeleri üzerinde dönen kapı gibi,
Tembel de yatağında döner durur.

26:15 Tembel elini sahana daldırır,
Yeniden ağzına götürmeye üşenir.

26:16 Tembel kendini,
Akıllıca yanıt veren yedi kişiden daha bilge sanır.

26:17 Kendini ilgilendirmeyen bir kavgaya bulaşan kişi,
Yoldan geçen köpeği kulaklarından tutana benzer.

26:18 Ateşli ve öldürücü oklar savuran bir deli neyse,
Komşusunu aldatıp, ‹‹Şaka yapıyordum››
Diyen de öyledir.

26:20 Odun bitince ateş söner,
Dedikoducu yok olunca kavga diner.

26:21 Kor için kömür, ateş için odun neyse,
Çekişmeyi alevlendirmek için kavgacı da öyledir.

26:22 Dedikodu tatlı lokma gibidir,
İnsanın ta içine işler.

26:23 Okşayıcı dudaklarla kötü yürek,
Sırlanmış toprak kaba benzer.

26:24 Yüreği nefret dolu kişi sözleriyle niyetini gizlemeye çalışır,
Ama içi hile doludur.

26:25 Güzel sözlerine kanma,
Çünkü yüreğinde yedi iğrenç şey vardır.

26:26 Nefretini hileyle örtse bile,
Kötülüğü toplumun önünde ortaya çıkar.

26:27 Başkasının kuyusunu kazan içine kendi düşer,
Taşı yuvarlayan altında kalır.

26:28 Yalancı dil incittiği kişilerden nefret eder,
Yaltaklanan ağızdan yıkım gelir.

27:1 Yarınla övünme,
Çünkü ne getireceğini bilemezsin.

27:2 Seni kendi ağzın değil, başkaları övsün,
Kendi dudakların değil, yabancı övsün.

27:3 Taş ağırdır, kum bir yüktür,
Ama ahmağın kışkırtması ikisinden de ağırdır.

27:4 Öfke zalim, hiddet azgındır,
Ama kıskançlığa kim dayanabilir?

27:5 Açık bir azar,
Gizli tutulan sevgiden iyidir.

27:6 Düşmanın öpücükleri aldatıcıdır,
Ama dostun seni iyiliğin için yaralar.

27:7 Tok insanın canı balı bile çekmez,
Aç kişiye en acı şey tatlı gelir.

27:8 Yuvasından uzak kalan kuş nasılsa,
Yurdundan uzak kalan insan da öyledir.

27:9 Güzel koku ve buhur canı ferahlatır,
Dostun verdiği öğüt insana tatlı gelir.

27:10 Kendi dostunu da babanın dostunu da bırakma
Ve felakete uğradığın gün kardeşinin evine gitme;
Yakın komşun uzaktaki kardeşten yeğdir.

27:11 Oğlum, bilgece davran ki yüreğim sevinsin,
Beni ayıplayana yanıt vereyim.

27:12 İhtiyatlı kişi tehlikeyi görünce saklanır,
Bönse öne atılır ve zarar görür.

27:13 Tanımadığı birine kefil olanın giysisini al;
Bir yabancı için yapıyorsa bunu,
Giysisini rehin tut.

27:14 Sabah sabah komşuya verilen gürültülü bir selam
Küfür sayılır.

27:15 Kavgacı kadının dırdırı
Yağmurlu günde damlaların dinmeyen sesi gibidir.

27:16 Böyle bir kadını dizginlemeye kalkmak,
Rüzgarı ya da yağı avuçta tutmaya çalışmak gibidir.

27:17 Demir demiri biler,
İnsan da insanı...

27:18 İncir ağacını budayan meyvesini yer,
Efendisine hizmet eden onurlandırılır.

27:19 Su görüntümüzü nasıl yansıtıyorsa,
Yürek de insanın içini yansıtır.

27:20 Ölüm ve yıkım diyarı insana doymaz,
İnsanın gözü de hiç doymaz.

27:21 Altın ocakta, gümüş potada sınanır,
İnsansa aldığı övgüyle sınanır.

27:22 Ahmağı buğdayla birlikte dibekte tokmakla dövsen bile,
Ahmaklığından kurtulmaz.

27:23 Davarına iyi bak,
Sığırlarına dikkat et.

27:24 Çünkü zenginlik kalıcı değildir
Ve taç kuşaktan kuşağa geçmez.

27:25 Çayır biçilince, yeni çimen çıkınca,
Dağlardaki otlar toplanınca,

27:26 Kuzular seni giydirir,
Tekeler tarlanın bedeli olur.

27:27 Keçilerin sütü yalnız seni değil,
Ev halkını, hizmetçilerini de doyurmaya yeter.

28:1 Kötü kişi kendisini kovalayan olmasa bile kaçar,
Doğrularsa genç aslan gibi yüreklidir.

28:2 Ayaklanan ülke çok başlı olur,
Ama akıllı, bilgili kişi düzeni sağlar.

28:3 Yoksulu ezen yoksul,
Ürünü harap eden sağanak yağmur gibidir.

28:4 Yasayı terk eden kötüyü över,
Yerine getirense kötüye karşı çıkar.

28:5 Kötüler adaletten anlamaz,
RABbe yönelenlerse her yönüyle anlar.

28:6 Dürüst bir yoksul olmak,
Yolsuzlukla zengin olmaktan yeğdir.

28:7 Kutsal Yasayı yerine getiren çocuk akıllıdır,
Oburlarla arkadaşlık edense babasını utandırır.

28:8 Faiz ve tefecilikle malına mal katan kişi,
Bunu yoksullara acıyan için biriktirir.

28:9 Yasaya kulağını tıkayanın
Duası da iğrençtir.

28:10 Dürüst kişileri kötü yola saptıran
Kendi kazdığı çukura düşer.
İyiliği, özü sözü bir olanlar miras alacak.

28:11 Zengin kendini bilge sanır,
Ama akıllı yoksul onun içini okur.

28:12 Doğruların zaferi coşkuyla kutlanır,
Ama kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar.

28:13 Günahlarını gizleyen başarılı olmaz,
İtiraf edip bırakansa merhamet bulur.

28:14 Günahtan çekinen ne mutludur!
İnatçılık edense belaya düşer.

28:15 Yoksul halkı yöneten kötü kişi
Kükreyen aslan, saldırgan ayı gibidir.

28:16 Gaddar önderin aklı kıttır;
Haksız kazançtan nefret edense uzun ömürlü olur.

28:17 Adam öldürmekten vicdan azabı çeken, mezara dek kaçacaktır;
Kimse ona yardım etmesin.

28:18 Alnı ak yaşayan kurtulur,
Yolsuzluk yapan ansızın yıkıma uğrar.

28:19 Toprağını işleyenin ekmeği bol olur,
Hayal peşinde koşansa yoksulluğa doyar.

28:20 Güvenilir kişi bolluğa erer,
Zengin olmaya can atansa beladan kurtulamaz.

28:21 Hatır gözetmek iyi değildir,
Çünkü insan bir lokma ekmek için bile suç işler.

28:22 Cimri servet peşinde koşar,
Yoksulluğa uğrayacağını düşünmez.

28:23 Başkasını azarlayan sonunda
Pohpohlayandan daha çok beğeni kazanır.

28:24 Annesini ya da babasını soymayı günah saymayan,
Haydutla birdir.

28:25 Açgözlü kavga çıkarır,
RABbe güvenense bolluk içinde yaşar.

28:26 Kendine güvenen akılsızdır,
Bilgece davranan güvenlikte olur.

28:27 Yoksula verenin eksiği olmaz,
Yoksulu görmezden gelense bir sürü lanete uğrar.

28:28 Kötüler egemen olunca insan kaçacak yer arar,
Ama kötüler yok olunca doğrular çoğalır.

29:1 Defalarca azarlandığı halde dikbaşlılık eden,
Ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok.

29:2 Doğru kişiler çoğalınca halk sevinir,
Kötü kişi hükümdar olunca halk inler.

29:3 Bilgeliği seven babasını sevindirir,
Fahişelerle dostluk eden malını yitirir.

29:4 Adaletle yöneten kral ülkesini ayakta tutar,
Ağır vergiler koyansa çökertir.

29:5 Başkasını pohpohlayan kişi,
Ona tuzak kurar.

29:6 Kötünün başkaldırısı kendine tuzak olur,
Doğru kişiyse ezgi söyler ve sevinir.

29:7 Doğru kişi yoksulların hakkını verir,
Kötü kişi hak hukuk nedir bilmez.

29:8 Alaycı kişiler kentleri bile karıştırır,
Bilgelerse öfkeyi yatıştırır.

29:9 Bilge kişiyle davası olan ahmak
Kızar, alay eder ve rahat vermez.

29:10 Kana susamışlar dürüst kişiden nefret eder,
Doğrularsa onun canını korur.

29:11 Akılsız hep patlamaya hazırdır,
Bilgeyse öfkesini dizginler.

29:12 Hükümdar yalana kulak verirse,
Bütün görevlileri de kötü olur.

29:13 Zorbayla yoksulun ortak bir noktası var:
İkisinin de gözünü açan RABdir.

29:14 Yoksulları adaletle yöneten kralın
Tahtı hep güvenlikte olur.

29:15 Değnekle terbiye bilgelik kazandırır,
Kendi haline bırakılan çocuksa annesini utandırır.

29:16 Kötüler çoğalınca başkaldırı da çoğalır,
Ama doğrular onların düşüşünü görecektir.

29:17 Oğlunu terbiye et, o da sana huzur verecek
Ve gönlünü hoşnut edecektir.

29:18 Tanrısal esinden yoksun olan halk
Sınır tanımaz olur.
Ne mutlu Kutsal Yasayı yerine getirene!

29:19 Köle salt sözle terbiye edilemez,
Çünkü anlasa da kulak asmaz.

29:20 Sözünü tartmadan konuşan birini tanıyor musun?
Akılsızın durumu bile onunkinden daha umut vericidir.

29:21 Çocukluğundan beri kölesini şımartan,
Sonunda cezasını çeker.

29:22 Öfkeli kişi çekişme yaratır,
Huysuz kişinin başkaldırısı eksik olmaz.

29:23 Kibir insanı küçük düşürür,
Alçakgönüllülükse onur kazandırır.

29:24 Hırsızla ortak olanın düşmanı kendisidir,
Mahkemede yemin etse de bildiğini söylemez.

29:25 İnsandan korkmak tuzaktır,
Ama RABbe güvenen güvenlikte olur.

29:26 Hükümdarın gözüne girmek isteyen çoktur,
Ama RABdir insana adalet sağlayan.

29:27 Doğrular haksızlardan iğrenir,
Kötüler de dürüst yaşayanlardan.

30:1 Massalı Yake oğlu Agurun sözleri:
Bu adam şöyle diyor:
‹‹Yoruldum, ey Tanrım, yoruldum ve tükendim. ve tükendim› ›› ya da ‹‹Bu adam İtiele, İtiele ve Ukkala şöyle diyor››.

30:2 Gerçekten ben insanların en cahiliyim,
Bende insan aklı yok.

30:3 Bilgeliği öğrenmedim,
Kutsal Olana ilişkin bilgiden de yoksunum.

30:4 Kim göklere çıkıp indi?
Kim yeli avuçlarında topladı?
Suları giysisiyle sarıp sarmalayan kim?
Kim belirledi dünyanın sınırlarını?
Adı nedir, oğlunun adı nedir, biliyorsan söyle!

30:5 Tanrının her sözü güvenilirdir,
O kendisine sığınan herkese kalkandır.

30:6 Onun sözüne bir şey katma,
Yoksa seni azarlar, yalancı çıkarsın.

30:7 Ey Tanrı, iki şey diledim senden:
Ben ölmeden bunları esirgeme benden.

30:8 Sahtekârlığı, yalanı benden uzak tut,
Bana ne yoksulluk ne de zenginlik ver;
Payıma düşen ekmeği ver, yeter.

30:9 Yoksa bolluktan, ‹Kimmiş RAB?› diye seni yadsır,
Ya da yoksulluktan çalar
Ve Tanrımın adını lekelemiş olurum.

30:10 ‹‹Köleyi efendisine çekiştirme,
Yoksa sana lanet eder, sen de suçlu çıkarsın.

30:11 Öyleleri var ki, babalarına lanet eder,
Annelerine değer vermezler.

30:12 Öyleleri var ki, kendilerini tertemiz sanırlar,
Oysa kötülüklerinden arınmış değiller.

30:13 Öyleleri var ki, kendilerinden üstün kimse yok sanır,
Herkese tepeden bakarlar.

30:14 Öyleleri var ki, dişleri kılıç, çeneleri bıçaktır,
Mazlumlarla yoksulları yutup yeryüzünden yok ederler.

30:15 Sülüğün iki kızı vardır, adları ‹Ver, ver›dir.
Hiç doymayan üç şey,
‹Yeter› demeyen dört şey vardır:

30:16 Ölüler diyarı, kısır rahim,
Suya doymayan toprak ve ‹Yeter› demeyen ateş.

30:17 Babasıyla alay edenin, annesinin sözünü hor görenin
Gözünü vadideki kargalar oyacak;
O akbabalara yem olacak.

30:18 Aklımın ermediği üç şey,
Anlamadığım dört şey var:

30:19 Kartalın gökyüzünde,
Yılanın kayada,
Geminin denizde izlediği yol
Ve erkeğin genç kızla tuttuğu yol.

30:20 Zina eden kadının yolu da şöyledir:
Yer, ağzını siler,
Sonra da, ‹Suç işlemedim› der.

30:21 Yeryüzü üç şeyin altında sarsılır;
Katlanamadığı dört şey vardır:

30:22 Kölenin kral olması,
Budalanın doyması,

30:23 Nefret edilen kadının evlenmesi
Ve hizmetçinin hanımının yerine geçmesi.

30:24 ‹‹Dünyada dört küçük yaratık var ki,
Çok bilgece davranırlar:

30:25 Karıncalar güçlü olmayan bir topluluktur,
Ama yiyeceklerini yazdan biriktirirler.

30:26 Kaya tavşanları da güçsüz bir topluluktur,
Ama yuvalarını kaya kovuklarında yaparlar.

30:27 Çekirgelerin kralı yoktur,
Ama bölük bölük ilerlerler.

30:28 Kertenkele elle bile yakalanır,
Ama kral saraylarında bulunur.

30:29 ‹‹Yürüyüşü gösterişli üç yaratık,
Davranışı gösterişli dört yaratık var:

30:30 Hayvanların en güçlüsü olan
Ve hiçbir şeyin önünde pes etmeyen aslan,

30:31 Tazıfş, teke
Ve ordusunun başındaki kral. sözcüğün anlamı tam bilinmiyor.

30:32 ‹‹Eğer budala gibi kendini yücelttinse
Ya da kötülük tasarladınsa,
Dur ve düşün!

30:33 Çünkü nasıl sütü dövünce tereyağı,
Burnu sıkınca kan çıkarsa,
Öfkeyi kurcalayınca da kavga çıkar.››

31:1 Massa Kralı Lemuelin sözleri,
Annesinin ona öğrettikleri:

31:2 ‹‹Oğlum, rahmimin ürünü, ne diyeyim?
Adaklarımın yanıtı oğlum, ne diyeyim?

31:3 Gücünü kadınlara,
Gençliğini kralları mahvedenlere kaptırma!

31:4 ‹‹Şarap içmek krallara yakışmaz, ey Lemuel,
Krallara yakışmaz!
İçkiyi özlemek hükümdarlara yaraşmaz.

31:5 Çünkü içince kuralları unutur,
Mazlumun hakkını yerler.

31:6 İçkiyi çaresize,
Şarabı kaygı çekene verin.

31:7 İçsin ki yoksulluğunu unutsun,
Artık sefaletini anmasın.

31:8 Ağzını hakkını savunamayan için,
Kimsesizin davasını gütmek için aç.

31:9 Ağzını aç ve adaletle yargıla,
Mazlumun, yoksulun hakkını savun.››

31:10 Erdemli kadını kim bulabilir?
Onun değeri mücevherden çok üstündür. sırayla İbranice alfabenin değişik bir harfiyle başlar.

31:11 Kocası ona yürekten güvenir
Ve kazancı eksilmez.

31:12 Kadın ona kötülükle değil,
Yaşamı boyunca iyilikle karşılık verir.

31:13 Yün, keten bulur,
Zevkle elleriyle işler.

31:14 Ticaret gemileri gibidir,
Yiyeceğini uzaktan getirir.

31:15 Gün ağarmadan kalkar,
Ev halkına yiyecek, hizmetçilerine paylarını verir.

31:16 Bir tarlayı gözüne kestirip satın alır,
El emeğiyle kazandığı parayla bağ diker.

31:17 Giyinip kollarını sıvar,
Canla başla çalışır.

31:18 Ticaretinin kârlı olduğunu bilir,
Çırası gece boyunca yanar.

31:19 Eliyle örekeyi tutar,
Avucunda iği tutar.

31:20 Mazluma kollarını açar,
Yoksula elini uzatır.

31:21 Kar yağınca ev halkı için kaygılanmaz,
Çünkü hepsinin iki katfü giysisi vardır.

31:22 Yatak örtüleri dokur,
Kendi giysileri ince mor ketendendir.

31:23 Kocası ülkenin ileri gelenleriyle oturup kalkar,
Kent kurulunda iyi tanınır.

31:24 Kadın diktiği keten giysilerle
Ördüğü kuşakları tüccara satar.

31:25 Güç ve onurla kuşanmıştır,
Geleceğe güvenle bakar.

31:26 Ağzından bilgelik akar,
Dili iyilik öğütler.

31:27 Ev halkının işlerini yönetir,
Tembellik nedir bilmez.

31:28 Çocukları önünde ayağa kalkıp onu kutlar,
Kocası onu över.

31:29 ‹‹Soylu işler yapan çok kadın var,
Ama sen hepsinden üstünsün›› der.

31:30 Çekicilik aldatıcı, güzellik boştur;
Ama RABbe saygılı kadın övülmeye layıktır.

31:31 Ellerinin hak ettiğini verin kendisine,
Yaptıkları için kent kurulunda övülsün.


Next: Ecclesiastes